Taşınmaza yapılan haksız müdahalenin dava dışı ve nispeten hızlı bir yolla önlenmesi 3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun (“Kanun”) ile düzenlenen idari başvuru yolu ile mümkündür. “Zilyetlik” hukuk düzenimizde korunmaya değer bir hukuki durum olarak kabul edilmekte olup, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda ve sair mevzuatta zilyetlik kurumuna ilişkin düzenlemeler mevcuttur.
Her ne kadar zilyetlik kavramının tanımı yasalarda açık bir şekilde yapılmamışsa da; Türk Medeni Kanunu’nun 973/I. Maddesinde, “Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir.” şeklinde ifade edilmiştir. Zilyetliğin korunması hususunda Türk Medeni Kanununda düzenlemeler olsa da bu yazımızda 3091 Sayılı Kanun ile düzenlenen idari başvuru yolunu inceleyeceğiz.
TAŞINMAZ ZİLYETLİĞİNE TECAVÜZ VE HAKSIZ MÜDAHALE HALİNDE BAŞVURU NASIL YAPILIR?
İlgili kanunun uygulamasındaki hususlara açıklık getirilmesi amacıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin (“Yönetmelik”) 11. maddesinde tecavüz; “taşınmaz malı zorla veya zilyedinden habersiz olarak işgal etmek veya ele geçirmek veya taşınmazın aynında değişiklikler meydana getirmek”, müdahale ise “zilyedin taşınmaz mal üzerinde mutlak hakimiyetini kısmen veya tamamen ihlal etmek” olarak tanımlanmıştır.
Yönetmelikteki tecavüz ve müdahale tanımlarına uygun düşen bir durumun varlığı halinde mağdur; taşınmaz merkez ilçe sınırları içerisindeyse İl Valisi veya görevlendireceği Valilik Birimi’ne, taşınmaz diğer ilçelerde ise Kaymakamlık’a konu ile ilgili başvuruda bulunabilecektir.
HANGİ TÜR TAŞINMAZLAR İÇİN İDARİ BAŞVURU YAPILABİLİR?
Kanunun ilk maddesinde belirtildiği üzere; gerçek kişilerin zilyetliğindeki taşınmazlar, tüzel kişilerin zilyetliğindeki taşınmazlar, kamu idareleri, kamu kurum ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan taşınmazlar, devlete ait veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerler, menfaati umuma ait olan taşınmazlar için idari başvuruda bulunulabilmektedir.
KİMLER BAŞVURUDA BULUNABİLİR?
Kimlerin başvuruda bulunmaya ehil olduğu hususu Kanunun 3. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre; taşınmaz mala zilyet olan kişi (eğer birden fazla zilyet var ise içlerinden biri), kamu idareleri, kamu kurum ve kuruluşları başvuruda bulunma yetkisini haizdir.
BAŞVURU İÇİN BİR SÜRE KISITLAMASI VAR MIDIR?
İlgili İl Valiliğine veya Kaymakamlığa yapılacak başvuru; tecavüz veya haksız müdahalenin yapıldığının öğrenildiği tarihten itibaren 60 gün içinde yapılmalıdır. Bununla birlikte başvuru; her halde tecavüz ve haksız müdahalenin üzerinden 1 yıl geçmeden yapılmalıdır. Bu sürelerin hak düşürücü süreler olduğu göz önüne alındığında, sürelere riayet etmek hak kaybı yaşanmaması adına oldukça önemli olduğunu söylememiz yerinde olacaktır.
SORUŞTURMA (TAHKİKAT) SÜRECİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
Mağdur tarafından idare başvurulması üzerine karar vermeye yetkisi olan kişiler veya bu kişilerin görevlendirdiği memurlar tarafından “yerinde soruşturma” yapılır (md. 5). Soruşturma sürecinde yetkili memur, varsa tarafların şahitlerini dinler. Ayrıca gerek görülmesi halinde tarafsız kişiler, muhtar, ihtiyar heyeti, kamu kurumu yetkilileri dinlenebilir. Soruşturma sürecinde en geç 15 gün içerisinde yetkili idari makam tarafından karar verilir.
VERİLEN İDARİ TAHLİYE KARARI NASIL YERİNE GETİRİLİR?
Yetkili idari makam tarafından yapılan soruşturma neticesinde verilen karar taşınmazın zilyetliğine tecavüzün veya haksız müdahalenin önlenmesi yönünde olduğu takdirde ayrıca kararın icra edilebilmesi için infaz memuru görevlendirilecektir. İdari makam tarafından yetkilendirilmiş olan infaz memuru dosyanın kendisine tevdii tarihinden itibaren 5 gün içerisinde başvuruya konu taşınmaz mahalline giderek kararın infazını sağlayacak ve bu suretle taşınmazı zilyede (başvurucuya) teslim edecektir. Uygulamada sıklıkla soruşturma memuru ile infaz memuru aynı kişi olmaktadır.
AYNI ANDA HEM MAHKEMEYE HEM DE İDAREYE BAŞVURMAK MÜMKÜN MÜDÜR?
Her ne kadar bu yazımızda idari başvuru yolunu incelemiş olsak da Türk Medeni Kanununda taşınmazın zilyetliğine ve mülkiyetine yapılan tecavüz ve haksız işgal durumlarının varlığı halinde mağdurun başvurabileceği dava yolları ayrıca düzenlenmiştir. Ancak dikkat edilmelidir ki taşınmaz hakkında adli yargı sürecinde derdest bir dava veyahut taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunması halinde idari başvuru değerlendirilmeyecektir. Ayrıca 3091 Sayılı Kanuna göre idare tarafından verilmiş bir önleme kararının varlığı halinde, taraflarca adli yargı yerinde bir dava açılmadan ihtiyati tedbir kararı verilemez.
SONUÇ
Taşınmaz zilyetliğine yapılan haksız müdahalenin önlenmesi için Türk Medeni Kanununda düzenlemeler bulunsa da Mahkemelerin iş yükü sebebiyle mağdurun hakkına ulaşmasının zaman alması söz konusu olabilmektedir. Ancak 3091 Sayılı Kanun uyarınca idari yolla müdahalenin önlenmesi talep edildiğinde kanunun ilgili maddelerinde 15 gün içerisinde soruşturmaya ilişkin karar çıkartılması ve 5 gün içerisinde de kararın icra edilmesi öngörülmüştür. Bu kanun, sürecin hızlı ilerlemesini sağladığı gibi toplumsal yaşama düzeninin korunması bakımından da önem arz etmektedir. Yukarıda izah etmiş olduğumuz sebepler ile mağdur olan kişiler, mağduriyetlerine konu olan taşınmazının bulunduğu yer merkez ilçe ise İl Valiliği’ne aksi halde bulunduğu İlçe Kaymakamlığı’na mağduriyetlerinin giderilmesi için başvuru yapabileceklerdir.